Ekmek ve Onur tüm işçilerin birleşik mücadele birliğidir!
Ekmek ve Onur 2015 yılında Metal işçilerinin örgütlediği “Metal Fırtınası” direnişi sonrasında yola çıktı. Öncesinde sendika, gazete ve dernek gibi belli oluşumların içinde yer alan işçiler ortak bir çatıda buluştu.
Moto kurye işçilerinin ücret zammı talebiyle ayağa kalktığı eylemlerden liman işçilerinin sendikalaşma mücadelesine, market işçilerinin sendikal bürokrasiye karşı yürüttüğü mücadeleden tekstil işçilerinin insan çalışma adına kurduğu işyeri komitelerine ve inşaat işçilerinin ücret alacaklarına kadar yayılan bir faaliyet gösterdik. İşçilerin olduğu her yerde, Ekmek ve Onur mücadelesini büyüten işçi öncüleri de yerini aldı. Sabahın ilk ışıklarıyla tersane önlerinden fabrika önlerine, işyeri işyeri işçilerin sözü olan Ekmek ve Onur gazetesi işçilere ulaştırıldı.
Kadın işçilerin işyerlerindeki tacize ve mobbinge karşı kendisini savunacağı meclisleri ya da komiteleri örgütledik. Ülkenin dört bir yanında farklı işyerlerinde devam eden direnişleri ortak bir zeminde buluşturmak ve kalıcılaştırmak için örgütlenmek zorundayız. Şimdi, kan emici sermaye düzeni ile ona yasal kılıf üreten iktidarın işbirliği karşısında işçilerin birliğini kurma zamanı. Bizler nasıl birleşir ve nasıl ortak mücadele edebiliriz?
Bizler; patronların çok yönlü saldırıları karşısında farklı biçimlerde yan yana gelmeli ve hak alma mücadelesini örgütlemeliyiz. Yine, ‘sözde’ işçi sendikalarının işçi haklarını önemsemeyen sendika ağalığına ve bürokrasisine karşı işçilerin iradesini, söz, karar ve yetki gücünü örgütlemeliyiz.
Taban örgütlenmesi olan işyeri komiteleri, işçilerin işyerlerindeki temel sorunlarının çözülmesi için bir araya gelişini örgütleyebilecekleri bir alandır. Bu sorunlar yemek, yol, sendikalaşma, fazla mesai, düşük ücret, ücret gaspı ya da baskı ve mobbing olabilir. İşçilerin hakkını alma mücadelesini, kendiliğinden olmaktan çıkarmalı, ortaklaştırmalıyız.
İş yeri komiteleri, işçi sınıfının aklı, yumruğu ve yüreği olmalıdır. İşçilerin yan yana gelişi, yalnızca iş arkadaşlığı olmaktan çıkarak kader birliği ve mücadele yoldaşlığı haline gelmelidir. Komiteler yoluyla, birey olarak hissettiğimiz öfkeyi, sınıfın öfkesine dönüştürmeli, tek tek yaşadığımızı sandığımız çaresizliği ya da güçsüzlüğü ortadan kaldırıp mücadele gücüne dönüştürmeliyiz. İşyeri komiteleri güçlendikçe işçi meclislerine, hatta havza meclislerine dönüşebilir, hak alma mücadelesinde ortak bir güç kurabiliriz. Sendikalara çöreklenen sendika ağlarına karşı da mücadeleyi işyeri komiteleriyle kazanabiliriz.
Birlik, mücadele ve dayanışmayla en başta “çalışmak için yaşayacağımız” değil, “yaşamak için insanca çalışacağımız” bir düzeni kurmaya çağırıyoruz.
Sadece çalışma hakkı ve ücret artışı talebiyle sınırlı olmayan, mücadelelerimizi iş güvenliği ve işçi sağlığı ve onur mücadelesiyle birleştireceğimiz bir ortaklaşmaya çağırıyoruz.
İşçiler farklı iş kollarında ve bu iş kollarındaki görev dağılımında bir bütündür. Emek safında işçiler, sermaye safında ise patronlar vardır. İkisinin uzlaşması mümkün değildir. İşte bu gerçekten hareketle işçiler patronlar karşısında birlik olmalıdır. Ekmek ve Onur, İşçi sınıfının iş kolları üzerinden ayrıştırılmasına ve örgütlülüğünün zayıflatılmasına karşı iş kolları arasındaki birliği güçlendirir.
Ekmek ve Onur, işçilerin üretimden gelen gücünün açığa çıkması için bilinçlenme ve örgütlenme çalışması yürütür. İşçilerin haklarını alabilmesi ve yasal haklarının genişlemesi için demokratik ve fiili meşru zeminde mücadele verir. İşçilerin grevlerini ve fiili meşru eylemlerini destekler. Ekmek ve Onur, sendikal mücadeleyi elbette savunur. Ama aynı zamanda ihtiyaç duyulan başka türlü işçi örgütlenmelerinin de önünü açar. Ekmek ve Onur, işçi iradesinin öne çıkmasını destekler, işçileri hem sarı sendika hem patron karşısında güçlendirmeyi hedefler.
EKMEK ve Onur, iş yerlerinde EKMEK kavgası veren, patronların tüm aşağılayıcı dayatmalarına karşı ONUR’una sahip çıkan işçilerin dayanışma ve mücadele örgütüdür. EKMEK ve ONUR, işçilerin öz çıkar- larını savunan bir sınıf hareketi yaratmayı önüne koyar. Bu sınıf hareketiyle işçilerin haklarını alması, genişletmesi ve bu hakların güvenceye kavuşturulacağı demokratik bir anayasa için mücadele eder.